D vitamini ve Sedef Hastalığı (Psöriazis)

Psöriazis kronik immünite ile ilişkili imnflamatuvar bir cilt hastalığıdır. Psoriazis lezyonları, hem dermis (alt cilt) hem de epidermisteki (üst cilt) enflamatuar hücresel infiltrasyonla ile birlikte ciltteki keratinosit adı verilen hücrelerin aşırı çoğalması ile ilişkilidir. Epidermis, güneş ışığı etkisiyle doğal D vitamini üretir. Son zamanlarda, D vitamininin sedef hastalığı da dahil olmak üzere farklı cilt hastalıklarının patogenezinde bir rolü olduğu bildirilmiştir. Nitekim, düşük D vitamini durumu ile sedef hastalığı arasında önemli ilişkiler olduğu gözlenmiştir.
D vitamini cilt üzerinde ne yapar ?
Keratinositlerin (cilt hücreleri) çoğalmasının, farklılaşmasının ve apoptozisini düzenler.
Kutanöz bağışıklık sisteminin düzenlenmesi (T hücresi çoğalmasının inhibisyonu, Treg indüksiyonu) NOT: Treg hücreler aktive edilmesi otoimmüniteyi baskılar
Proinflamatuar sitokinlerin aşağı regülasyonu: Yani iltihapta rol oynayan molekülleri azaltır
Antimikrobiyal peptid ekspresyonunun uyarılması: Vucüttaki doğal mikrop öldürücü maddenin yapını arttırır. (özellikle ciltte)
Bariyer bütünlüğünün ve geçirgenliğin düzenlenmesi: Cildin bütünlüğünü korur.


PSÖRİAZİSTE (SEDEFTE) VİTAMİN D TEDAVİSİ


D vitamini analogları (kalsipotriol veya kalsitriol, maksakalsitol ve takalsitol), güneş ışığı, UVB fototerapi ve topikal D vitamini analogları, anti-proliferatif ve keratinositler üzerindeki etkileri nedeniyle sedef hastalığının tedavisinde etkili bulunmuştur. Bazı çalışmalar oral/topikal D vitamini, ve dar band UVB fototerapi gibi uygulamaların sedef hastalığındaki etkilerini incelemiştir.
Özellikle topikal vitamin D kullanımı hem tek başına hem de steroidlerle birlikte etkili olabileceği gösterilmiştir. Dar band UVB ışını tedavisinin de vucütta endojen D vitamini yapımını arttırıp, faydalı olabileceği belirtilmiştir.


Başka bir çalışmada vitamin D analoğu kalsipotriol ile avokado yağı+vitamin B12 karşılatırılmış. İlk 4 haftada kalsipotriolün çok daha etkili olduğu görülse de daha sonraki dönemde etkisi giderek azalmıştır. On iki hafta sonrasında iki tedavi arasında pek fark olmadığı görülmüştür. Hatta vitamin B12 ve avokado yağı içeren tedavinin etkinliğinin hiç azalmadan başlangıçtaki tedavi edebilme durumunu koruduğu gözlemlenmiştir. Böylece daha uzun süreli tedavide vitamin B12 ve avokado yağının kullanımının daha etkili olabileceği belirtilmiştir.
Kortikosteroid ve D vitamini analoglarının topikal kombinasyonunun monoterapiden daha üstün olduğu gösterilmiştir. Yani steroid+ D vitamini analoğu tek başına steroid kullanımı veya tek başına vitamin D analoğu kullanımından daha etkili olduğu gözlemlenmiştir. Steroidle kombine vitamin D analoğu kullanımı steroidin yol açtığı cilt atrofisini engellemiştir.
2018 yılında oral vitamin D kullanımı ile yapılan iki çift kör randomize çalışmada (güvenilir klinik çalışma) direkt vitamin D supplementasyonunun psöriasis tedavisinde bir seçenek olarak sunulamayacağı belirtilmiştir. Ancak düşük D vitamini seviyelerinin düzeltilmesi özellikle immün modülatör (bağışıklık sistemini düzenleyici) özellikleri açısından önemlidir. Kısacası topikal vitamin D analogları hem kombine hem de tek başına kullanılabilmekle birlikte özellikle kombine tedaviler önerilebilmektedir. Kombine tedaviler (steroid + topikal D vitamini) özellikle çocuk ve yaşlılarda daha etkili bulunmuştur. Dar bant UV B ışını tedavisi de (endojen D vitamini seviyelerini arttrırır) tedavi seçenekleri arasında yer almaktadır.

YAZAN: DR. Ahmet AYDINALP

https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC5486909/
https://www.researchgate.net/publication/221924703_UVB_and_Vitamin_D_in_Psoriasis
https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/20713813
https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/11586013
https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/15377355
https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/28849682
https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/29480035

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir